Vahiy öncesi insanlıgın durumu

20.11.2012

Allah'ın Rahmeti olan Vahiy (Kur'an) gelmeden onceki insanlıgın durumunu bilmek Kur'anı anlamanın onemli bir unsurudur. Bu baglamda insanlık alemini bir kaç ayetle özetlemek mümkündür.

 

 

İNSANLIGIN KALBİ.

Evet o günün insanlıgının kalbi ve gönlü adeta işgal edilmişti. İyilik adına ne varsa kalplerinden çıkarıp atmışlar, kötülük adina da ne varsa alabildikleri kadar almışlar. Artık kalpler Kur'anın deyımi ile taş gibi olmuştu.

 

ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُمْ مِنْ بَعْدِ ذَٰلِكَ فَهِيَ كَالْحِجَارَةِ أَوْ أَشَدُّ قَسْوَةً ۚ وَإِنَّ مِنَ الْحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنْهُ الْأَنْهَارُ ۚ وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخْرُجُ مِنْهُ الْمَاءُ ۚ وَإِنَّ مِنْهَا لَمَا يَهْبِطُ مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ ۗ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

 

Bundan sonra yine kalbleriniz katılaştı, taş gibi ve hattâ daha da katı oldu. Çünkü taştan öylesi var ki, ondan ırmaklar fışkırır, öylesi var ki, yarılıp ondan su çıkar, öylesi de var ki, Allah korkusuyla (ilâhî kanunlara boyun eğerek) aşağı düşüp (parçalanır). Allah işlediğiniz (ve işleyeceğinizden) habersiz değildir. (Bakara 2/74 Celal Yıldırım meali)

 

Evet kalpleri bu derece bozulan insanların aileleri ne durumda olabilir?

 

 

AİLE.

Milletleri ayakta tutan kalpten sonra en önemli unsur Ailedir. Çunku kalpler fertleri, Ailelerde Milletleri ayakta tutar. Ailenin temelinde „Kadın“ vardır. Kadının durumu ise Korkunçtu. İşte o günü anlatan bir çok ayetten sadece iki tanesi.

 

وَإِذَا بُشِّرَ أَحَدُهُمْ بِالْأُنْثَىٰ ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَدًّا وَهُوَ كَظِيمٌ ﴿﴾ يَتَوَارَىٰ مِنَ الْقَوْمِ مِنْ سُوءِ مَا بُشِّرَ بِهِ ۚ أَيُمْسِكُهُ عَلَىٰ هُونٍ أَمْ يَدُسُّهُ فِي التُّرَابِ ۗ أَلَا سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ

 

O kadar ki, ne zaman birine bir kız çocuğu olduğu müjdesi verilse, hemen yüzü kararır ve içi öfkeyle dolar. Müjdelendiği kötü şey yüzünden, kavminden gizlenmeye çalışır. O çocuğu horlukla elinde mi tutacak, yoksa toprağa mı gömecek, bunu düşünür. Dikkat edin, izledikleri düşünce tarzı, ne kadar da kötüdür. (Nahl 16/58,59 Abdullah Parlıyan meali)

 

Bu hastalikların temelınde ise „Şirk“ denen hastalık yatıyordudu. İnsanlik tek Tanrı inancından uzaklaşmış, kendi eliyle yaptigi putlara tapiyor. Peki neden? Ayetlerden anlaşılan şu: İnsanlar bir çok kötülük işliyor. Hata ve günaha dalmışlar ama diger yandan da Allah'ın azabından kurtulmak için şefaatciler bulmuşlar. Aslında tam bu noktada durup iyice derinlemisine bir analiz yapmalı. Insanın pisikolojisini tahlil etmeli ve şu ayeti bir kez daha okumalı.

 

أَلَا لِلَّهِ الدِّينُ الْخَالِصُ ۚ وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ أَوْلِيَاءَ مَا نَعْبُدُهُمْ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَا إِلَى اللَّهِ زُلْفَىٰ إِنَّ اللَّهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ فِي مَا هُمْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ

 

Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) «Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.» Hiç şüphesiz Allah, kendi aralarında, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı, kâfir olan kimseyi hidayete eriştirmez. (Zumer 39/3 Mevdudi meali)

 

Öte yandan Ahlaki cöküntü yaygin hale gelmisti. İcki, Kumar, Tefecilk, Haksizlik, Kan dökme, yagmacilik, Kabile kavgalari, kan davalari almis yürümüs. Savaslar, kavgalar ve yoksulluk insanları hayatlarindan bezdirmisti. En başta kadınlar olmak üzere Yoksullar, yetimler, öksüzler hep ezilip somürülüyordu. Guvensizlik toplumda hakimdi (Pof. A. Cetin, Örneklerle peygamberimiz s. 40). Bütün bu dunyanin ustune tam bir karanlik cokmustu. M.Akif ne güzel özetlemişti:

 

Sırtlanları geçmiti beşer yırtıcılıkta,
Dişsizmi bir insan onu kardeşleri yerdi

 

İşte dünyanın fotoğrafı bu….

Bütün bunlari yakindan takip eden Allah rasulu 35 yasina gelmis ama Son derece üzgün, olup bitenleri hayretle izlemekle yetiniyor. Sonradan var olmuş şeylerin Tanrı olamiyacagına inanıyor. Bir yandan gercek Allaha nasıl kul olabilirim diye düşünürken diğer yandan da İnsanlığın kopardığı bu çığlığı nasıl dindirebilirim hesabını yapıyordu. Bu maksatla Mekkenin 5 km kuzeyine düşen Nur dagi üzerindeki HİRA magrasina cekilir. Allahin varligini bütün ihtişamiyla ifade eden mehtapli çöl gecelerinin parlak yıldızlarını magranın hakim oldugu harika manzarayı seyreder, derin düşüncelere dalardı.Yanına biraz azık birazda su alır. Onlar bitince eve gelir azığını ve suyunu alıp tekrar mağranın yolunu tutardı. (S.Ateş, Tef. c.1 s.18)


Evet başta kadınlar ve kız çocukları olmak üzere insanlıgın acılarını kendi acısı, dertlerini ve ıztıraplarını kendi ıztırabı olarak algılayan ve ama bunlara çare arayan Muhammet (as) kırk yaşında ve yine magrada iken işte bu ayetler o insana geliyor.

 

 

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

 

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla ( Iyiliği Sonsuz, Ikramı Bol Allah'ın Adıyla ) 

 

اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ ﴿﴾ خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍ 

 

Oku! Yaratan Rabbinin adıyla… İnsanı alaktan yaratan... (Alak 96/1,2 Şaban Piriş meali)

Dizayn ve yayın : Şükür kandemir

Kommentar schreiben

Kommentare: 2
  • #1

    Kemal Karakullukcu (Freitag, 23 November 2012 21:28)

    s.a. Mehmet hocam.sükür kavusturana. Allah sizden razi olsun, gönül dünyamizda kandiller yakmaya devam ediyorsunuz.eminim bircok arkadasimiz da bu sayfalardan faydalaniyor bilgileniyor düsünüyorlar. insallah firsat buldukca bizlere bu sayfadan kiymetli yorumlarinizla aklimizi calistirmamizda yardimci olursunuz. cünkü tesbit ettiginiz konular, ilgili ayeti kerimeler ve yorumlariniz akil calistiriyor.tesekkürler hocam.saygi ve selamlarimla görüsmek dilegiyle...

  • #2

    CAVIT SENER (Samstag, 24 November 2012 18:00)

    Selamün aleyküm Mehmet hocam ,bu degerli bilgilerinizi okuyunca sizden izin almadan ,facebook da hemen baylasdim
    ,beni bagislarsiniz insallah .Böyle degerli bilgilerinizi yayinlamaya devam ederseniz biz de faydalaniriz....
    saygilar CAVIT SENER