Vahiy Rahmetinin ilk damlaları

29.11.2012

Kırk yaşına gelen Hz. Muhammet, „Yüce Yaratıcıya nasıl kulluk edebilirim“ diye düşünüyordu Hira Nur Mağrasında. Gelen cevap: „OKU“. „Insanlık adına ne yapabilirim ki“, diye düşünüyordu gelen cevap yine aynı: „OKU“. Kat kat faiz veren ve sonunda borcunu ödeyemediginden dolayı köleliğe mahkum olan mazlum insanlar düşünüyordu: „Ne olacak halimiz?“ Gelen cevap: „OKU“. Horlanmış kadınların ve bizzat babalarının eliyle diri diri toprağa gömülen kız çocuklarının: „Bu ne hal? Bu ne iş? Bizim günahımız ne?“ diye kopardıkları çığlığa gelen cevap: „OKU“.

Beytullah'ın içine yerleştirdikleri putların sayesinde kazandıkları rantlarla insanlığın kanını emen şahıslar, sizde okuyun. Şimdiye kadar da okuyordunuz. Uzza adına, Hubel adına, Menat adına okuyordunuz ama bundan sonra bu yapıp ettiklerinizi birde yaratan Rabbinizin adına okuyun.

Hülasa: „Ey umduklarıma nasıl ulaşabilirim diye düşünen muhammet (as)! Yaratan Rabbin adına OKU. Ey mazlumlar! içine düştüğünüz bu zilletten kurtulmak istiyorsanız yaratan rabbinizin adına OKUYUN. Ey zalimler sizde, bu sefer yaratan Rabbinizin adına OKUYUN. Ve ey insanlar her kim ne iş yapacaksa onun ilmini yapsın“.

Evet. „ اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ / Yaratan Rabbin adına oku“ (96/ALAK–1). Evet o günün Mekkesinde 3500 tane Tanrı var ama hiç birisi yaratan Rab degil. Daha ilk ayette gerçek Rabbi tanıtıyor ve sahte tanrıların adını bile anmadan sahte olduklarını ima ediyor. Çünkü onların hiçbirsi bir sinek dahi yaratmaz.

يَا أَيُّهَا النَّاسُ ضُرِبَ مَثَلٌ فَاسْتَمِعُوا لَهُ ۚ إِنَّ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ لَنْ يَخْلُقُوا ذُبَابًا وَلَوِ اجْتَمَعُوا لَهُ ۖ وَإِنْ يَسْلُبْهُمُ الذُّبَابُ شَيْئًا لَا يَسْتَنْقِذُوهُ مِنْهُ ۚ ضَعُفَ الطَّالِبُ وَالْمَطْلُوبُ

Ey insanlar, Bir örnek veriliyor, onu dinleyin! Sizin Allah’tan başka yalvardığınız şeyler birleşseler bile bir sinek dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, onu ondan kurtaramazlar. İsteyen de aciz, istenen de.. (Hac 22/73 Şaban Piriş meali)

„Yaratan Rabbin adına oku“ cümlesinde ki hikmetlerden ve bereketlerden bazıları:

Evvela okumak ne anlama geliyor ? Sözlükleri inceledigimizde görürüz ki okumak…

İncelemek, araştırmak, Selam söylemek, Bir araya getirmek, Birinin okumasını istemek, Cağırmak, davet etmek, Dile getirmek, düşündüğünü söylemek gibi anlamlara gelir.(geniş bilgi için bakiniz mehmetkilavuz.jimdo.com/yazi1larim/okumak)

İkinci olarak, Burada fiil var. (Okuma işi)

Fail de var, yani okuma işlemini yapacak olan da var (özelde peygamberimiz genelde bütün insanlık). Meful yok, yani ne okuyacağı burada söylenmemiş. O zaman okunması gereken her şeyi oku! Kendini, kainatı, toplumu. varlıgı ve okunması gereken her şeyi oku incele araştır davet et haber et bir araya getir...

Evet oku ama nasıl oku? Allah merkezli oku! Allah adına oku! Buradaki „Bismi rabbikellezi“ de ki „B“ harfi baglamak içindir. Yani varlıgı Allahdan bagımsız olarak degil bilakis ona baglıyarak oku! Seküler bir okuma degil. Unutmaki ruhu bedenden,  gündüzü geceden, aklı gönülden, eşyayı ve kulu Allah dan bagımsız okuman Cuma suresininin 5 inci ayetindeki okuma gibi olur.

مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا ۚ بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِ اللَّهِ ۚ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِي

Tevrat'ın yükü ile onurlandırılmış iken bu yükü taşıyamamış olanların durumu, sırtına kitaplar yüklenmiş (ama onlardan habersiz bulunan) merkebin durumuna benzer. Allah'ın mesajlarını yalanlamaya şartlanmış olanların durumu ne acıdır, çünkü Allah rehberliğini böyle zalim bir halka ihsan etmez! (Cuma 62/5 Muhammed Esed meali)

Böyle okumadan Allaha sığınırız.

Varlığı allah merkezli okumak. Okumayı ilim ve İrfan sahibi olmak için, ilim ve İrfan ile Allaha kullukta ihlas ve samimiyeti, İnsanlarla münasebeti ise „Adalet ve Empati“ üzerine kurmak olmalıdır.Yani ilim İrfana dönüşmeli ve insanı Allaha götürmeli.

Dizayn ve yayın : Şükür kandemir